e
sv

Tırnaklar Neden Kara Tahta Üzerinde Korkunç Bir Ses Çıkarır ?

1160 okunma — 15 Nisan 2020 18:16

Tırnaklar Neden Kara Tahta Üzerinde Korkunç Bir Ses Çıkarır ?

Kara tahtadan çıkan korkunç sesleri anlatan resmi bir ad bile vardır: tebeşir gıcırtısı. Bilim insanları bunu, hem sürtünme hem de yankıyla açıklıyorlar.

Tebeşir gıcırtısı ve ( ürperme hissi ) tırnak gıcırtısı, tebeşir tahtayla temas ettiğinde sürtünme gücü aynı yoğunlukta uygulanmıyorsa oluşur. Sürtünme, hareket halindeki nesne üzerinde fren etkisi yapan güçtür. Bilim insanları sürtünmeyi ‘’ iki katı yüzey arasında kaymayı engel teşkil eden güç ‘’ olarak  tanımlıyorlar. Sürtünmeye neden olan temel şey, iki yüzeyin ( ağır bir kitapkığın en alt rafı ile yer gibi ) atomları arasındaki aşırı derecede yakın ilişkidir. Böyle iki nesne birbiriyle temas ettiğinde ki buna kesişme noktası denir, atomlar bağlar oluşturur.

Tebeşiri belli bir açıyla ve yeterli baskıyla kara tahtaya sürttüğünüzde tahtaya yapışır, kayar., yeni bir noktaya atlar ve yeniden yapışır. İlim insanları bunu ‘’ kay-dur olayı ‘’ olarak adlandırmaktadır. Tebeşir her saniyede yüzlerce kez durup tekrar kayabilir. Bir noktadan başka bir noktaya her bir atlayış, o kadar küçük bir mesafede gerçekleşir ki tahtada yazılı harfler üzerinde boşluklar görmeyiz.

Ancak tebeşir, tahtaya yapışıp kaldığı her sefer gürültü çıkarır ve daha çok bastırılırsa çıkardığı ses daha da artar. Araştırmacılar tebeşirin tahtayla buluştuğunda çıkan gıcırtı sesinin, sürekli değişen sürtünme gücüyle tebeşirin doğal rezonansını açığa çıkardığını söylemektedir. Tebeşirin titreşimleri güçlenerek artar. Dolayısıyla tebeşir tahta üzerinde sekip teklerken gıcırtı sesi çıkarır. Tırnaklarımızı tahta üzerinde sürterken de bir noktaya takılı kalma ve tekrar kayma olayı oluşuyor. Bu da tüylerimizi ürperten, çoğumuzun asla tahammül edemediği sesi ortaya çıkarır.

Hiç Tahammül Edemediğimiz Sesler Nelerdir ?

Birleşik Krallık’ta 2006 yılında yapılan bir araştırma, tahta üzerine sürttürülen tırnak sesinin hiç tahammül edilemeyen sesler arasında ikinci sırada olduğunu ortaya çıkarmıştı. Birinci sırayı alan ses, çocukların bağrışması idi. Tahammül edilemeyen diğer sesler arasında araba alarmları, diş hekimlerinin kullandığı aletin gürültüsü, telefon zili sesleri ve damlayan musluklar vardır.

Önerilen Konu:   Epistemoloji ( Bilgi Teorisi) Nedir? Özellikleri Nelerdir ?

İlginç şekilde, en rahatsız edici yirmi sesin çoğu, tabağa sürtünen bıçak, gıcırdayan kapı, yere sürtünen sandalye ve keman çalmayı yeni öğrenen birinin kötü denemeleri gibi sesler de dahil olmak üzere ‘’ kay – dur ‘’ olayını içeren seslerdir.

Peki bir noktada takılıp kalan ve tekrar kayan nesnelerin çıkardığı sesler neden böylesine tahammül edilemezler? 1980 yılında Northwestern Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde, gönüllü kişilerden farklı sesleri, en tahammül edilemeyenden başlamak üzere puanlamaları istendi. Bunların içinde, açılan bir metal çekmecenin ve birbirine sürtünen iki yapay köpüğün ( strafor ) çıkardığı sesler de vardı. Çok yüksek frekanstaki sesler filtrelenmiş bile olsa hepsi çok rahatsızlık vericiydi. Tüylerimizi en çok ürperten seslerin orta – yüksek şiddette ‘’ kay – dur ‘’ olayının yaşandığı sesler olduğu ortaya çıktı.

Northwestern araştırmacıları en nefret edilen seslerin, makak maymunları gibi bağıran alarm sesleriyle benzer bir ses profiline sahip olduklarını buldular. Onlara göre belki de bu tür sesler bir zamanlar hayatta kalmamıza yardımcı olan, eski zamanlardan beri verdiğimiz tepkileri tetikleyen seslerdir. Dolayısıyla, eğer tren fren yaptığında raylardan gelen gıcırtı sesi iki büklüm olmanıza neden oluyorsa, bu durumun tarihin ilk evrelerinden beri böyle olduğunu biliyoruz.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli