İlk Ayakkabı

Ayakkabı Ne Zaman İcat Edildi? İlk ayakkabının ne zaman ortaya çıktığı ve nasıl bir gelişim gösterdiği net olarak bilinmiyor. Ancak arkeoloji çalışmalarının sağladığı çeşitli veriler var. Bunlardan ilki, 1938 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde bilinen en eski ayakkabı örneğinin keşfedilmesidir. Bilinen tüm ilkel ayakkabılar gibi bu ayakkabılar da ağaç kabuklarından yapılmıştır. İkinci örnek ise 1991 yılında, Avusturya ve İtalya sınırında bulunmuştur. Bu ayakkabı geyik derisinden imal edilmekle berabere çok az dikişle tutturulmuştur. Arkeologlar ayakkabının M.Ö. 3300 yılına ait olduğunu tahmin ediyor. 2008 yılında ise bu kez Ermenistan’da bilinen en eski deri ayakkabılar bulunmaktadır. ABD’de bulunan sandalların M.Ö. 7000, Ermenistan’da bulunan deri ayakkabıların ise M.Ö. 3500 yılları civarına ait olduğu düşünülmektedir.

Bu örnekler, ayakkabının ağaç kabukları ve hayvan derilerinden, basit teknolojilerle yapılmaya başladığını düşündürüyor. Bu dönemde ayakkabının temel amacı ayağı dış etkilerden korumak, yaralanmasını önlemek veya sıcak tutmaktı. Bu nedenle daha sıcak iklimlerde bulunan kalıntılarda bambu, ağaç kabuğu gibi materyallerden yapılan sandallara rastlanırken, kuzey bölgelerinde kalın deriden yapılmış, dikişli ayakkabılara rastlanmaktadır.

Statü Simgesi Olarak Ayakkabı

Ayakkabı Ne Zaman İcat Edildi? Antik Yunan’da kıyafet önemli bir statü simgesi hâline geldi. Ayakkabı da bunun bir parçasıydı. Ayakkabının koruma ve ısıtma işlevi dışındaki kullanımına ilk kez bu dönemde rastlıyoruz. Antik Yunan’da M.Ö. 800 yılı dolaylarında ayakkabı giyimi yaygınlaşmaya başladığında, ayakkabıcılar da ilk ayakkabı tasarımını geliştirilerek yeni teknoloji arayışlarına ve denemelere giriştiler.

Bu dönemin ekonomik anlamda halkın refah içinde olduğu; sanat, felsefe ve bilimin de atağa geçtiği dönem olduğunu hatırlarsak, ayakkabı yapımındaki ilk büyük gelişimin de bu dönemde olmasını daha rahat anlayabiliriz. Daha yumuşak derilerden ayakkabı üretme çabalarının yanı sıra, ayakkabıların dekore edilmesine de bu dönemde rastlıyoruz. Aynı zamanda tüm giyimde olduğu gibi ayakkabıda da önemli bir statü ayrımı söz konusuydu. Halkın büyük çoğunluğu hâlâ çıplak ayakla gezerken üst tabaka sandalet veya ayakkabı kullanıyordu. Roma İmparatorluğu ve ardından Bizans da pek çok açıdan Atik Yunan kültürünü miras almıştır. Ayakkabının bir moda unsuru olarak görülmesi ve statüyle ilişkili olması bu imparatorluklar döneminde de devam etti.